7 Ocak 2011

Kuranski.!



Kim ne derse desin sonuç şudur arkadaş: Yıllık 6 milyon euro net.! Almanya'da şu rakamı alabilmesi için kabaca klubün kasasından 11 milyon euro çıkması gerekir.. huh.! Rusya işte bu diyoruz ama sadece para mı ?

Gelişiyor ve maalasef bana göre Türkiye Süper Liginin önündedir. Biraz değil baya baya.. Biz de Galatasaray UEFA'yı aldı ama burada hem Zenit hem de CSKA son dönemde aldılar. Rubin Barça'ya taş çıkartıyor.. Arşavin'i onu bunu büyük liglerin büyük takımlarında ve dahası 2018 Rusya sonrasını düşünürsek bu fark açılacaktır.



Kuranyi'nin Rusya hayatı ve performansından ziyade Rusya ligine dair anlattıklarına bakıyorum daha çok.. Benzeşiyoruz da biraz.. "Burada stadyumların içerisinde taraftardan çok polis var" diyor.. Ortalama seyircinin on bin kişi olduğunun üzerini çizer iken her şeyin olduğu yerde en büyük eksik bu diyor.. Dinamo misal beş bin kişi ortalama ile oynuyor maçlarını. Bizden ileri olduğu kısım sanırım şudur:

"Für jede noch so kleine Tätigkeit steht Personal bereit." (Klubün içerisindeki en ufak bir probleminiz için dahi size yardım edecek bir görevli var)

Profesyonellikten bahsediyoruz..



E bakın kim bu ? Dinamo'nun eski futbolcusu ve takımın sportif direktörü Konstantin Sarsania. Biz daha buraya bile gelemedik ki.. Almanya yakın zaman içerisinde Kahn ile beraber -bana göre- profesyonelliği bir üst aşamaya taşıyacak.. Zira Oliver Kahn tek başına eski futbolcu olmanın yetmeyeceğini dile getirir iken 41 yaşında master yapar iken işletmesinin üzerine bir de "General Manegement" ve yanında daha " Sportmanegement" okuyor ve biz hala daha taraftar iş adamlarının abuk subuk kararları altında cebelleşelim duralım..



Kamp yaptıkları yerde oyuncular için kütüphanenin(bizde de okey masası var.!) de olduğunun altını çiziyor. Her şey muazzam diyor.

Şimdi Kuranyi kendi taraftarları tarafından yılın en iyi oyuncusu seçildi. Oysa elde patlama ihtimali oldukça fazlaydı bu adamın.. Magath harici hiçbir teknik adam altında tutunamadı aslında.. Yıllığına 6 milyon vermekle iş bitmiyor maalasef.

Misimovic'i biz Kuranyi'yi onlar aldı. Bana dün sorsaydınız Kuranyi'yi boşverin Misimoviç'i alın derdim..

Vaktim olsaydı da ikisinin yaşadığı sorunları ve demeçleri karşılıklı şuraya oturtsaydık.. En azından eksik olanın ne olduğu konusunda biraz daha fikir sahibi olabilirdik..

Rusya'nın pek çok kusuru var ve fakat ileriye doğru bizden çok daha emin adımlarla gidiyorlar..

Bi de 6 milyon.. Kılçıksız.! hala inanamıyorum da tekrar edesim geldi. Net 6 milyon.. Ne Mesut ne Schweinsteiger kazanıyor bu parayı.!

Demba Ba Ba Ba Ba.!



Ben futbol yönetimi konusunda bir Hoeness fanatiğiyim. Bugün Wolfsburg'un başında olanından bahsetmiyorum elbette.. Bayern'e başkan olmuş belki de sportif direktör kavramının en tepesinde oturan isim: Uli Hoeness..

Chelsea'nin bir dolara satışa çıkarılacağını aylar önceden söylemiştir. Kendilerine sürekli örnek klup olarak gösterilen Barça'nın ve her transfer yaptığında gülesim geliyor diyerek Valencia'nın ekonomik bozgunluğunu sayesinde çok çok çok önceden duyduk ettik..

Hoffenheim zirvede iken de şöyle demişti: Onlar kimsenin dokunmadığı ve oyuncuların yıldız olmadığı zamanın tadını çıkardılar ama şimdi hepsi gündemde. Asıl yönetimi, başarıyı şimdi göstersinler de görelim.!

Öyle ya bu iş önünde-sonunda bir yönetim işidir. Teknik adam dediğin asıl projenin sadece bir parçasıdır ama Galatasaray'da misal projenin yaratıcısıdır futbol aklı bulunmadığından

Hoffenheim'da her şey vardı aslında. Para, futbolcu, kalite teknik adam ve bugün 30 bin kapasiteli modern stadyum.. Her şey.. Tek bir şey eksik kaldı: Bu yıldızı parlamış oyuncuların yönetimi..

Bugün gerçekleşmeyen transferini protesto eden Demba Ba takımın kamp yaptığı yere gitmiyor ve eylemci bir duruşu var. İstediği öyle veya böyle Premiere Lige transferinin gerçekleşmesi.!

Carlos Eduardo sezon başında onca şey söyleyip çekip gitti 20 milyon kazandırarak..Gustavo keza.. Demba Ba sezon başında Stuttgart'a gitmek istemişti ve olay çıkarmıştı. Bugün ise West Ham United ile anlaşmış ve klubü de ilk etapta olur demiş.. Sonrasında ise West Ham ile anlaşamadı Hoffenheim.. Akabinde Demba Ba isyan bayrağını çekti. Klubüne karşı kendisini sattırmaya yönelik çeşitli eylemler düzenliyor. Özellikle Eduardo'nun satışı sonrasında Rangnick ve Gustavo'nun gidişi de eklenince hedefini belli eden yerde durmak istemiyor. Premiere Lig'e gidip sıçrama yapabileceğine inanıyor ki sağlam bir dokuz numaradır, ben çok beğenirim kendisini..

Şimdi ya satılacak ya da geri dönüp yedek bekleyecek... Zira antrenörü onu satılmazsa dahi affetmeyeceğini dile getiriyor. Yönetilemediğinden dolayı satışın içerisinde dahi karşı tarafın elini güçlendirmiş durumda. Ola ki elde kaldı; değeri düşeceği gibi takım ondan da faydalanamayacak..

Tüm bunların arkasında yatan Hoffenheim projesinin o bütün bilimsellik iddialarının içerisinde yer alan menajerlerinin futbolculuk geçmişinin olmamasıdır bir bakıma. Buna istinaden uzun zamandır başlarında bulunan Rangnick'in de böyle bir kusuru olduğunda bu sorun kaçınılmaz oluyor bir bakıma.. Şu çapsızlığı sergileyen menajer kovuldu ve yerine gelen ise yine bir yönüyle yine eksik..

Olan güzelim forvet Demba Ba'yı seven bizlere oldu..

Rangnick-Hoffenheim Ayrılığı.!



Belki de ilk defa bir hocanın kovulma gerekçesi "Çok azimli" cümlesi ile gerçekleşti.

Gustavo'nun Bayern'e transferinin gerçekleşmesi sonrası Hoffenheim'ı bölgesel ligden buraya kadar taşıyan hocası Rangnick'in de sonunu hazırladı. Bakın haberlerde filan kovulma gerekçesi olarak yok transfer esnasında bilgilendirilmediği yok teknik adamın arkasından iş çevrildiği filan yazılacaktır ama aslında çok başka.. Asıl neden zaten bunların yaşanmasını sağlıyor.

Hedef uyuşmazlığı..

Hopp hiçbir zaman Abromovic olmadı. Blogun en başında bunu yazdık, çizdik. Hedefi sportif başarıdan ziyade klubün kendi kendisini geçindirebilecek ekonomik sağlığına kavuşması. Rangnick ise azimli bir teknik adam ve hedefi sürekli kazanmak, şampiyonlar ligi oynamak.. Eduardo'su satıldı ki nerden baksan beş maçını satmıştır ilk devrede.. Şimdi de Gustavo ve hatta Demba ba da West Ham'a veriliyordu ki sorunlar çıktı.. 15 milyona giden Gustavo'nun klube gelişi bir milyon idi.. Eduardo 8 milyon iken 20'ye satıldı.. Ama bu şekilde yıldızları satarak Bundesligada tepeye de oynayamazsınız..

Ben zaten Rangnick'in hayatını yazacağım ama lütfen uzun vadede şampiyon olmak isteyen bir anadolu klubü şu teknik adamı ikna etsin.. Oyuncu yönetimi konusunda kusurları olsa da çok değerli bir antrenördür kendisi. Bir futbol profesörünü de ülkemiz görsün. Onca isim üzerinde duruyorsunuz ama Ralf Rangnick taktisyen hocaların şahıdır.. üç vadede size şampiyonluk dahi yaşatabilir... Gelmez demeyin, Schalke ile şampiyonlar ligi mücadelesi verir iken ikinci ligin de aşağısı olan bölgesel lige gidip Hoffenheim'ın başına geçtiyse size de gelir ola ki ona bir futbol projesi sunarsanız..



Hoffenheim kariyerli bir teknik adam alamaz zira hiçbir teknik adam en iyi oyuncuların satışını izleyemez.. Bu seviyeye getiresiye adam onca çile çekti ve şimdi tak diye elinden alınıp sportif başarısızlığa mahkum olmak istemez.. Kendi içerisinden Marco Pezzaiuoli'yi antrenör yaptı. Kimdir bu ?

Rangnick bizzat kendisi Hoffenheim'a getirdi Marco Pezzaiuoli'yi. Özenle seçer yardımcılarını.. Misal Mainz'in başındaki Thomas Tuchel'i teknik adam yapan ve hatta Mainz'in başına geçmeden ısrarla Hoffenheim'da kendisine yardımcı yapmak için çabalayan da Rangnick idi.. Son anda engellendi Mainz yönetimi tarafından.. Bunlar bir çete. Futbol geçmişi ya hiç olmayan ya da silik olan ama işin diğer tarafına kafayı yormuş, sıfırdan başarılarıyla yükselmiş başka insanlar.. Rangnick'in ömrü Ukrayna'da italya'da antrenman izlemekle geçmiştir desek yeridir.. Bakın eskiden yardımcısı kimdi ?



Bugün Bundesliganın sürpriz bir şekilde dördüncüsü olan Mirko Slomka eskiden hem Hannover'de ve sonrasında Schalke döneminde yardımcısıydı. Hatta Schalke dönemi salak menajer Rangnick ile yollarını ayırdığında yardımcısının işi devam ettirmesine bozulmuş ve uzunca bir süre Slomka ile görüşmemişti..

Güzel adamlar ve gelişen yeni oyuncu modeli bu yeni nesil bilimsel çalışan isimlerin biraz daha yükselmesine neden olmuştur. Bakalım macerasına nerede devam edecektir merakla bekliyoruz..

Ribery & Hamit.!



Ribery'nin neşesi tekrardan.. Robben de geliyor, Gustavo da transfer edildi. Dortmund Leverkusen'de yara alırsa her şey baştan yazılır aslında zira bu takım sağlam geliyor gibi..

5 Ocak 2011

Sorunlu Futbolcular.!



Bülent Timurlenk yazmış ve biz okuyalım zira olabilecek en kısa ve en net bir şekilde
Galatasaray'ın içeriği budur. Bir Başka Galatasaray

Bu güzel yazıyı linkledim ki genel görüntü hakkında ne düşündüğüm konusunda bir fikir versin size ve fakat tüm bunlardan bağımsız şu koşullar içerisinde şunu diyebilirim: Fena bir transfer değil..

Çok değil bir kaç yıl önce Beşiktaş ve Fenerbahçe bu futbolcunun başında kavga ediyordu. Sorun çıktığı vakit Fransa ligine gidip altı ay içerisinde iki de gol atabilecek yeteneği mevcut. Aykut Kocaman ne kadar sorunlu olursa olsun bu futbolcudan bu kadar kolay neden vazgeçmiştir bunu da merak ediyorum..

Disiplinsizliği midir sadece sorun ?

Diyelim ki Kazım ilkonbiri zorlayabilecek bir oyuncu olsun. Kimi kesecek Aykut Kocaman'ın takımında ? Bizzat kendisinin titiz incelemeleri sonucu transfer edilen Dia ve Stoch dahi kadroya girmekte zorlanır iken kenarın hangi birisini Kazım'a verebilir merkezde Semih'e dahi yer açılamamış iken ? Kazım'ın da formda olduğunu düşünürseniz Dia ve Stoch'un süresi ne kadar azalır ve toplamda denge ?

Ya Kazım oynar ya da başarısız transfer gerçeği..

Elbette partileri, kırmızıları sorun yaratmıştır ama biraz da kadro dengesi açısından Aykut Kocaman'ın elini de rahatlatmıştır aslında. Oynamayan ve oynamayacak olan bir yıldızın sürekli o takımın içerisinde sorun yaşatması olağan..

Oyun karakteri olarak baktığınız vakit Hagi'ye uygun. Daum'un özellikle derbide forvete çekip oynattığı vakit sadece ayağını değil fiziğini de konuşturarak Galatasaray defansına yaptığı baskı inanılmazdı. Dolayısla Hagi bu oyuncudan istediği verimi alabilir karakter sorunu araya girmezse.. Bedava alındığı da düşünüldüğünde sert bir sözleşme yaparak aslında bir 'deneme' yapılabilir ve fakat öyle bir ortamda transfer edildi ki ben dahil pek çok kiş 'bu ne lan' dedik..

Kazım yararlı olsa dahi Galatasaray takımının algılanılabilir bir kimliği olmadığının belgesi olarak taraftarların taraftarlık duygusunu zedelemiştir.

Bir başka örnek vereceğim ben size.



Jefferson Farfan.

Kuşku yok ki bu sezon Bundesligada dökülen Schalke'nin en büyük yıldızı. Nürnberg maçında da izledim, dehşet bir yetenek aslında. Magath Misimovic'i almak adına dahi bu oyuncudan vazgeçmedi. Wolfsburg istiyordu ama işte satılamaz etiketine sahipti.. Öyle de güzel bir yarım devre oynadı ve bugün Antalya'ya tüm takımdan ayrı geliyor..

Güney Amerikalı ya geç gelecek..

Yani disiplinsiz.. yani Magath'ın otoritesini sarsacak kadar.. Peru'da basına demeç vermiş: Beni isteyen klupler var ve ben gitmek istiyorum ki bunlardan birisi de Schalke'nin Şampiyonlar Ligindeki rakibi Valencia.. Bu başarılı olduğu dönemde dile getirilen "gitmek istiyorum" kelamını gereğinden fazla otoriter olup korku yoluyla oyuncudan olağandışı performans alan teknik adamların uzun ömürlü olamayacağını belirten Kahn felsefesiyle birleştirmek gerekir ama başka bir yazıya kalsın..

Farfan'ın bu cehennem ortamında varolan özgüvenin arkasında yatan bu teklifler. Yalnız şu an Schalke takımının içerisi kaynıyor zira her bi skimde onca ceza yiyen futbolcular Farfan'ın da aynı şekilde cezalandırılmasını istiyor. Magath oyuncusuna ekstra idmanlar eşliğinde döşeyecek ağırlık toplarını da bu kesmez.. Satsa bir türlü satmasa başka.. Sezon başı olsa Magath yine keserdi cezayı ama önünde Şampiyonlar Ligi maçları var.. Ne yapacağını bilemiyor. Oysa onun onda biri kadar sorun çıkaran oyuncuların takımla ilişiğini düşünmeden kesti.. A2'ye gönderdi, onu yaptı bunu yaptı...

Peki şimdi ne yapar Magath? Hala satılamaz maalasef..

Hagi Mismovic'e cezayı kesti zira kendisinin ondan yararlanamayacağının farkındaydı. Aynı sertliği her maç gol atıp onun mesleğinde daha uzun süre kalmasını sağlayacak oyuncuya yapabilir mi ? Magath dahi şıp diye kesebilir mi Farfan'a cezasını ? Kesemez. Akıllıysa oynatır satar ya da o şekilde kabul edip verim alır..

Ancak futbol aklını geçtim önünü görecek zekadan yoksun GS yönetimi onu Lincoln'e yapıp üç ay daha beklemeden takımı cezalandırır oyuncuyla beraber.. Son kirli dönemin en verimli yabancılarından olan Keita'ya yapılır üç beş kuruş adına.. Ancak onu Hagi Misimovic'e yapar ve değerini düşürüp onca parayı çar çur eder. Magath da olsa Ferguson ya da Hitzfeld ya da Mourinho da olsa.. Oynayan oyuncusuna kimse çomak sokamaz ve yer yer böyle idare de ederler..

Kazım iyi transfer. En azından disiplinsizliği net bir şekilde ortada olan bir oyuncu aldık. Bahanemiz hazır. Belki bakarsın dinsizin hakkından imansız gelir. Belki bizim oyuncuların gerçek bir parti boy'a ihtiyacı vardır zira bilirsiniz ne Keita'nın bir partisini gördük ne de Lincoln'un.. Sahteleriyle ömür çürüttük; Kazım gelsin de şenlendirsin ortamı.. Aynı zamanda bozacağı bir takım yok ki korkumuz neden ? Tüm takım Kazım sonrası düşüşe geçse şu yarıdan daha kötü bir performans gösteremeyiz ki ?

Bakarsın tutar.. Tutmazsa kaybedecek bir şeyimiz kaldı mı ki bu veryansın ediliyor ?